
Dijital Pazarlar Yasası Somut Sonuçlar Üretmeye Başladı
Dijital pazarların hızla büyüdüğü bir dönemde, büyük teknoloji şirketlerinin pazardaki etkisi uzun süredir tartışılıyordu.
Avrupa Birliği’nin yürürlüğe aldığı Dijital Pazarlar Yasası (Digital Markets Act – DMA) ise bu tartışmayı teorik düzeyden çıkarıp somut dönüşümlere dönüştüren önemli bir kırılma noktası oldu. Rekabet Uzmanı Avukat Murat Sayın, DMA’nın yalnızca dijital platformlara belirli yükümlülükler getirmekle kalmadığını, aynı zamanda rekabetin doğasını yeniden şekillendirdiğini ifade ediyor.
Rekabet Uzmanı Avukat Murat Sayın, dijital rekabet politikalarında yaşanan bu kırılmanın hem Avrupa’da hem de Türkiye’de önemli etkiler yarattığını belirtiyor:
“DMA ile birlikte yıllardır eleştirilen kapalı ekosistemler, alternatiflere geçiş engelleri ve aşırı veri yoğunlaşması ilk kez kapsamlı şekilde regülasyon altına alındı. Bugün elimizdeki veriler, bu yaklaşımın sahada gerçek bir etki yaratmaya başladığını gösteriyor.”
Opera’dan DMA etkisini gösteren çarpıcı veriler
Murat Sayın’a göre DMA’nın rekabeti teşvik eden çerçevesi, pazarda kısa sürede gözle görülür değişimler yarattı. Opera’nın 13 Kasım 2025’te paylaştığı güncel veriler bu dönüşümü açıkça ortaya koyuyor:
“Opera’nın Avrupa’daki günlük aktif iOS kullanıcı sayısının son iki yılda neredeyse üç katına çıkması, hatta Fransa gibi bazı pazarlarda bu artışın beş kata ulaşması, DMA’nın rekabeti teşvik eden yaklaşımının açık bir sonucudur. Bu durum, rekabetin yasağa değil, kullanıcılara sunulan seçeneklere bağlı olarak güçlendiğinin güçlü bir kanıtı niteliğindedir. Özellikle 2024 itibarıyla hayata geçen tarayıcı tercih ekranı ve düzenlemenin getirdiği şeffaflık, kullanıcıların alternatiflere yönelmesini kolaylaştırdı. Nitekim Opera’nın anket sonuçları da bunu destekliyor; Avrupa’da her 10 kullanıcıdan 8’i yeni bir mobil tarayıcı denemeye istekli olduğunu söylüyor. Tüm bu veriler, tercih özgürlüğünün dijital pazarı nasıl çeşitlendirdiğini çok net ortaya koyuyor. Bu gelişmeler, tekelleşmenin değil, pazarın çeşitlenmesinin mümkün olduğunu da gösteriyor.”
“DMA etkisi Avrupa ile sınırlı değil”
Murat Sayın bu noktada DMA etkisinin yalnızca Avrupa ile sınırlı olmadığını vurguluyor:
“DMA benzeri uygulamaların hayata geçtiği diğer pazarlarda da dikkat çekici sonuçlar görüyoruz. Türk rekabet hukukundaki düzenleme değişikliklerinin merkezi unsurlarından biri olan ‘tercih ekranı’, AB, Rusya ve Kazakistan’daki uygulamalarla paralellik taşıyor. Aralık ayında tercih ekranı Japonya’da da devreye alınacak. Bu örneklerin tamamı, kullanıcılara gerçek anlamda seçenek sunulduğunda yeni alternatifleri denemeye ne kadar istekli olduklarını gösteriyor. Opera bunun tek örneği değil; 2018’de Rusya’da kullanıcılara seçim hakkı tanınmasının ardından, Android cihazlarda en büyük ikinci arama motorunun pazar payı ilk kez yüzde 49’a yükseldi. Benzer bir eğilim Kazakistan’da da yaşandı; 2024 yılında Android kullanıcılarının yüzde 17’si ön yüklü arama motoru yerine alternatif bir hizmeti tercih etti.”
Türkiye’de de paralel bir yönelim var
Sayın, Türkiye’nin de dijital rekabet politikalarında Avrupa ile uyumlu bir çizgide ilerlediğine dikkat çekiyor: “Rekabet Kurumu’nun dijital platformlara yönelik soruşturmaları, sektörel düzenleme çalışmaları ve dijital tüketici koruması doğrultusunda atılan adımlar, Türkiye’nin AB’deki yeni yaklaşımı yakından takip ettiğini gösteriyor. Bu düzenlemeler piyasayı kısıtlamak yerine tüm şirketleri kapsayan daha geniş, daha dinamik bir rekabet zemini yaratıyor.”
“Dijital pazarların geleceği için olumlu bir çerçeve”
Murat Sayın’a göre DMA, yalnızca büyük teknoloji şirketlerini sınırlayan bir düzenleme değil; dijital ekonominin sürdürülebilir büyümesi için yeni bir anlayışın da habercisi: “Piyasa gücü yüksek aktörlerin sorumluluklarının netleşmesi, diğer firmaların rekabet edebileceği bir zeminin güçlenmesi ve tüketicinin seçim özgürlüğünün korunması; dijital pazarların geleceği için son derece olumlu bir çerçeve sunuyor.”

HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.