Bolero, yenilenen marka kimliği ve “Stay in the Comfort Zone” mottosunu, iş, sanat ve cemiyet hayatından seçkin isimlerin katıldığı; DJ performansları, özel sahne şovları ve sürpriz deneyim alanlarıyla renklenen unutulmaz bir lansman gecesiyle Tersane İstanbul’da sahneye taşıdı.
Bolero, yenilenen marka kimliği ve “Stay in the Comfort Zone” mottosunu, iş, sanat ve cemiyet hayatından seçkin isimlerin katıldığı; DJ performansları, özel sahne şovları ve sürpriz deneyim alanlarıyla renklenen unutulmaz bir lansman gecesiyle Tersane İstanbul’da sahneye taşıdı.
Gecenin konsepti, “gerçek konfor, kendin gibi hissettiğin anda başlar” söylemiyle birleşti ve Bolero’nun Comfort Bodywear vizyonu; müzik, ambiyans, ritim ve sahne enerjisiyle bir yaşam duygusuna dönüştü. Gece boyunca, misafirler Bolero’nun konforu merkeze alan yeni marka deneyimini; renkler, dokular, görsel sahne efektleri ve duyusal alanlarla yeniden yorumlanmış bir atmosfer içinde keşfetti.
Geceye Cemiyet ve Moda Dünyasından Yoğun İlgi
Tersane İstanbul, gecede iş, moda, sanat ve medya dünyasından pek çok seçkin ismi ağırladı.
Davetliler, özel olarak tasarlanan fotoğraf alanlarında “Stay in the Comfort Zone” temasını yansıtan deneyim kareleri paylaştı; gecenin sosyal medya yansımaları etkinlik boyunca yüksek etkileşim aldı. Gece, DJ setleri ile başlayan ritmini, 90’lar Türkçe pop akustik konserinin yarattığı samimi ve nostaljik atmosferle sürdürdü. Davetliler hem müziğin enerjisini hem de Bolero’nun yeni döneminin sıcak, kendine özgü ruhunu birlikte hissetti.
“Bu gece konforun doğal halini kutluyoruz.”
Bolero’nun yeni dönemi, çorap kategorisinin ötesine geçerek iç giyim ve ev giyim ürünlerinde konfor odaklı, şık ve modern bir yaşam tarzını merkezine alıyor. Markanın vizyonu, konforu yalnızca bir his değil, giyilebilir bir ruh ve yaşam biçimi olarak konumlandırmak. Bolero Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Nazif Çelebi, gecede yaptığı kısa konuşmada şunları söyledi:
“Konfor bizim için bir lüks değil; kendin gibi olmanın en doğal hali. Bu gece de tam olarak bunu kutluyoruz. Birlikte olmanın, kendin gibi hissetmenin, yavaşlamanın ama aynı anda enerjiyi paylaşmanın değerini… Hepinizle aynı sahnede olmak bizim için çok kıymetli.”