Altınbaş Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ayşegül Güner Algan, çocukların yaz tatilini iyi geçirmesi için ebeveynlerin duygusal ve fiziksel olarak onlara destek olması gerektiğini belirtti.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, uzun bir eğitim döneminden sonra yaz tatili, çocuklar için uzun bir dinlenme ve eğlenme döneminin yanı sıra yeni bilgiler öğrenmek ve becerilerini geliştirmek için önemli fırsat da sunuyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dr. Ayşegül Güner Algan, çocukların yaz tatilini en iyi şekilde nasıl değerlendirebileceğine ilişkin ebeyenlere çeşitli öneri ve uyarılarda bulundu.
Asıl amacın, çocukların tatili en iyi şekilde değerlendirerek hem eğlenmesi hem de yeni bilgi öğrenmesi olduğunu kaydeden Algan, onların ilgi alanlarını ve isteklerini göz önünde bulundurarak plan yapmanın önemli olduğuna işaret etti.
Kimi ailelerin bu dönemde kaygı yaşadığını belirten Algan, "Yaz tatili güzel, eğlenceli ve gelecek sene için motive edici olması gerekirken, bazı ailelerde stres ve kaygıya sebep oluyor. Bu da tüm aile ilişkilerini olumsuz etkiliyor. Çocuğunuza bağırarak ders çalışmaya zorladığınız ya da ekran karşısında bıraktığınız bir tatil yaşatmayın." uyarısında bulundu.
"Tamirat ya da el işi etkinliklerinize ortak edebilirsiniz"
Algan, öğrenme süreçleri içinde tatil zamanlarının olumlu etkilerinin unutulmaması gerektiğini, yaz tatilinde çocuklarla geçirilen kaliteli zamanın, onların yeni dönem derslerine olumlu etkisi olduğunu vurguladı.
Doğa içinde yapılan ve bedensel aktiviteleri içeren programların, hem bilişsel hem duygusal gelişime büyük faydası olacağına değinen Algan, çocuğuyla vakit geçirmek isteyen ailelerin sosyal ve ekonomik durumuna göre deniz tatili yapabileceğini, sahilde yürüyüp taş toplayabileceğini veya köye gidip tavuklarla ilgilenmeye kadar farklı etkinlikler yapabileceğini hatırlattı.
Zihinsel rahatlamayı içeren ve konsantrasyonu artıran aktivitelerin öneminden bahseden Algan, "Ailecek hafif bir müzik eşliğinde kitap okuyabilir, yapboz yapabilir, tamirat ya da el işi etkinliklerinize ortak edebilirsiniz. Hatta güzel bir manzara karşısında derin nefes alıp verme egzersizleri bile yapabilirsiniz. Masa oyunu, iskambil ya da sessiz sinema gibi sosyal oyunlar da hem çocuğunuzu eğlendirip hem de ilişkinizi güçlendirecektir. Yeter ki siz çocuğunuzla vakit geçirmek isteyin." ifadelerini kullandı.
Çocukların yaşı ilerledikçe aileden ziyade yaşıtlarıyla vakit geçirmek isteyeceklerine de dikkati çeken Algan, ailelere tatilin bir kısmında çocuklarının arkadaşlarıyla sosyalleşmesini sağlamaları gerektiğini de belirtti.
"Ceza ve tehdit, ilişkilerinizi olumsuz etkiler"
Algan, düşük notlar karşısında verilen ceza ve tehdit yöntemlerinin sakıncalarına değinerek, "Çocukların karnelerindeki notlara bağlı olarak tatilde verilen cezalar, çocuğu çalışmaya motive etmekten ziyade onlarla olan ilişkileri olumsuz etkiler. Bunun yanında, yeni dönem başında güzel bir karne için koyulacak bir hediye ya da bir ödül, ceza ve tehditten çok daha geçerli bir yöntemdir." değerlendirmesini yaptı.
Çocuğa hedef belirlerken kapasitesinin göz önüne alınması gerektiğinin altını çizen Algan, şunları kaydetti:
"Burada unutulmaması gereken nokta, çocuğun koyulan hedefe ulaşamaması halinde ödülün verilmemesi gerektiğidir. Bunun için de hedefi koyarken çocuğun kapasitesinin göz önünde bulundurulması şart. Ebeveynlerimiz, çocuklarının derslerinde başarılı olmalarını beklerken onların ihtiyaç duyduğu desteği vermeyi de unutmamalı. Bu destek, güzel bir çalışma ortamı yaratmakla beraber, ebeveynin duygusal ve fiziksel olarak da çocuk ihtiyaç duyduğunda yanında olmasıdır. Bu noktada siz çocuğunuza dışarıdan ne kadar çok ek ders aldırırsanız aldırın, sizi yanında hissetmezse gerekli desteği vermiş olmazsınız."