2050 yılına kadar dünya genelinde kentsel alanlarda yaklaşık 2,5 milyar daha fazla insanın yaşayacağı öngörülüyor. Kentlerdeki yaşamın sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devam edebilmesi için bütünsel bir bakış açısıyla planlama yapılması ve teknolojinin doğru bir şekilde kullanılması gerekiyor. Yerel yönetimlerin barınmadan ulaşıma, güvenlikten verimli ve çevreye duyarlı hizmetlerin oluşmasına kadar kent yönetimiyle ilgili her türlü kararı dijital ikiz teknolojisini kullanarak ve verinin gücünden yararlanarak alması, bugünün göz ardı edilmemesi gereken bir gerçeği olarak öne çıkıyor.
42 yıldır bilişimin gücünü akıllı şehir yaklaşımını güçlendirmek ve yaygınlaştırmak için kullanan SAMPAŞ Holding, kentleşmenin ve kentliliğe bağlı sorunların giderek arttığı bir dünyada, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları çerçevesinde ürettiği yüksek teknolojiye sahip dijital ikiz çözümlerini kullanarak kentlerin günümüzde ve gelecek nesiller için yarınlarda nasıl daha yaşanılabilir hale getirileceğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Şehirlerde sürdürülebilir ve verimli olması gereken verilerin karar alma süreçlerinde hiç olmadığı kadar etkili olacağı bir dünyaya doğru hızla ilerliyoruz. 2050 yılına kadar dünya genelinde kentsel alanlarda yaklaşık 2,5 milyar daha fazla sayıda insanın yaşayacağı öngörülüyor. Süreç öncelikle kentleri doğal afetlerden korumak için doğru bir şekilde planlanma yapılması gerekliliğiyle başlıyor. Barınmadan ulaşıma, kamu hizmetlerinden güvenliğe, enerji verimliliğinden çevreye duyarlı sistemlere kadar birçok faktörü içinde barındıran bütünsel bir akıllı şehir vizyonunun planlanması gerekiyor. Bunun da temelini dijital ikiz teknolojisi oluşturuyor.
Dijital ikiz nedir?
Dijital ikiz aslında fiziksel bir varlığın, sürecin veya sistemin sanal bir kopyası anlamına geliyor. Kentler bağlamında ise bu, tüm kentsel çevrenin dijital bir modelini oluşturulmasıyla mümkün oluyor. Bu model, binalar ve altyapıdan ulaşım sistemlerine, kamu hizmetlerinden kamusal alanlara kadar her şeyi içinde barındırıyor. Sürecin gerçek zamanlı verilerini, ikizinin aslına sadık kalarak yeniden yaratmak için yapay zekâ ve örüntü tanıma ile programlanmış dijital temsiline bağlayarak hayata geçiriyor.
Şehirlerle ilgili doğru kararlar vermek için gerçek zamanlı veri ve simülasyonun gücünden yararlanmak gerekiyor. Bunun için de verilerin düzenli bir şekilde toplanması ve analiz edilmesi çok önemli. Veri toplama işi de sensörler, akıllı kameralar ve IoT (Internet of Things – Nesnelerin İnterneti) teknolojileriyle mümkün oluyor. Şehirdeki ilgili tüm bu araçlardan gelen anlık veriler dijital ikiz teknolojisinin kullanımıyla işlenip şehrin hızlı, doğru ve verimli bir şekilde yönetilmesini mümkün kılıyor. Şehirlerin fiziksel yapıları, nüfusu, ulaşım sistemleri ve altyapısı vb. dijital ikiz modellerinin uygulamasını yönlendiriyor. Yani dijital ikizle her şehrin yerel koşullarına uyum sağlanıyor ve bu süreç her geçen gün şehrin ihtiyaçlarına göre kendini geliştiriyor. Özellikle afet dönmelerinde bu yaklaşım kritik bir önem taşıyor.
Şehir yönetimi perspektifinden bakıldığında bir binanın, mahallenin ve hatta tüm bir şehrin dijital ikizinin şehir planlamasının yanı sıra fiziksel varlıkların işletilmesine ve bakımına da büyük ölçüde yardımcı olduğu görülüyor. Örneğin, bir şehirdeki hava sıcaklıklarının giderek artış göstermesi veya yoğun yağışların yarattığı sel risklerinin veya depremlerin önceden simüle edilmesi, o bölgedeki yapılı çevre tasarımlarında daha dayanıklı ve sürdürülebilir çözümler aranması gerektiğini ortaya çıkarıyor.
Her türlü senaryoyla şehirlerde yaşanabilecekleri simüle etme ve verileri gerçek dünyanın sanal bir temsili aracılığıyla anlamlı bilgilere dönüştürme yeteneği, şehirlerin sorunlarını çözme noktasında büyük önem taşırken, ciddi anlamda zaman ve kaynak tasarrufu da sağlıyor. Bu durum kamu kuruluşlarının çevrelerine daha duyarlı olmalarına ve çevik bir yönetişim sergilemelerine fırsat veriyor.
Akıllı şehirler için dijital ikizlerin değerlendirilmesi
Şehirler planlanırken inşaatın yanı sıra kentsel hizmetlerin, altyapının, ulaşımın planlanması ve her türlü sosyo-ekonomik etkinin hesaba katılması gerekiyor. Akıllı şehir uygulamasında dijital ikizleri değerlendirirken çeşitli temel hususların göz önünde bulundurulması büyük önem taşıyor. Dijital ikizlerin faydalarını yansıtan uygun bir KPI(Key Performance Indicator - Temel Performans Göstergeleri) seti geliştirilmesi, verilerin nasıl toplandığı, değiş tokuş edildiği, dağıtıldığı, yayıldığı ve bilgilerin kullanım şekillerine göre net yönergeleri içeren, yüksek güvenlik ve gizlilik ile politika ve standartlara sahip, veri açısından zengin bir ortam oluşturulması, büyük miktarda veri, sofistike analitik araçlar ve birden fazla paydaş arasında işbirliğinin organize edilmesi gerekiyor.